Bir ülke düşünün 1500'lü yılların başında Portekizliler tarafından zaptediliyor ve 300 küsur sene kendisinden 100 de 1 küçüklüğünde olan bir ülke olan portekiz tarafından sömürge olarak kullanıldıktan sonra 1822 de bağımsızlığını elde edip 1889 tarihinde Cumhuriyet ilan edilliyor.
İspanyolların gazı, Arjantinin deteği ile bu topraklardaki en büyük savaşta o dönemde oluyor; en güneydeki topraklardaki halk biz artık Uruguay ülkesi vatandaşlarıyız diyerek ayrılıyor Brezilyadan...
1800 lü yılların sonunda 10 milyon olan nüfusu her yıl kat ve kat artıyor... Avrupadan, ortadoğudan, uzakdoğudan göçmenler koşa koşa geliyor bu ülkeye; göçmen dolu gemiler bir biri ardına yanaşıyor Santos limanına!
1900'lü yılların başlarında altın ve diğer değerli madenler, orman ürünleri ve kahve olmak üzere bir çok üründe Dünyanın kalbi olmayı başarıyor bu ülke; zengleştikçe zenginleşiyor, güçlendikçe güçleniyor... ama hep bir dengede, halkı hep mutlu.. 0 dan 9'a geliyor, tutmayın 10 olur denildiğinde kendi kendine fren yapıp 7 oluyor ama 5 ede düşmüyor...
İngilizler demir ağlar ile örüyor ülkeyi, Fransızlarda aydınlatıyor ülkenin herbir yanını kurdukları enerji santralleriyle...
Sene 1940; ikinci Dünya savaşı yılları Naziler avrupada heryeri bombalamış, taş taş üstünde kalmamış, atlantik okyanusu kuzeyinde Alman denizaltıları Amerikadan gelecek yardımlar için tüm yolları tutmuş ama Brezilya unutulmuş... karnaval tatilinden, eğlenceden fırsat bulup çalışmaya karar verdikleri dönemde Dünyanın lojistik merkezi haline geliyor bu unutulan ülke; Askeri techizatlar, İnşaat malzemeleri, Gıda ürünleri burdan gidiyor tüm Avrupaya yüzyıl önce göçmen dedelerinin kurdukdukları fabrikalardan...
20. Yüzyılın ortalarından sonlarina doğru Dünyanın en büyük otomotiv firmalarının fabrikaları, Dünyanın en büyük hidroelektrik enerji santrali, Dünyadaki 3. Uzay üssü bu topraklarda kuruluyor!
20 yıl süren askeri cunta dönemine giriş ve çıkış bile Brezilya kültürüne uygun yapılıyor; sakin, sakin...
Kendine ait uçak gemileri, nükleer gücü, kendi ürettiği etanol alkolden elde ettiği yakıt ile çalışan motor teknolojisi, Dünyanın 3 uçak fabrikasından biri olan ülkede 1980'lerin sonuna doğru Frene basılıyor; Brezilya "biraz dur, kontrolsüz güç güç değildir" deniliyor sanki...
1990 lardan 2000 lere durağan bir Brezilya, ekonomik belirsizlikler, düzensizlikler derken Sosyalistler kapıyı çalıyor; halk 20 sene önce ülkeden kovdukları sendikacıların boynuna sarılıyor ve işçi partisinin 15 sene sürecek liderliği başlıyor...
21. Yüzyıla hızlı başlıyor Brezilya. 230 milyon nüfusu, ihracatta artan rakamlar, üretimine başladığı nükleer denizaltı ve yerli teknolojisi ile üretip uzaya gönderdiği uydusu sayesinde yükseliyor Brezilya; Dünya tarım ürünleri ihracatında ilk sıralara hızla ilerliyor ülke 2020 senesine dogru giderken...
Ve 2022 senesine geldiğimizde tüm Dünya yine bir kaosun, çıkmazın içinde... 2 yıl süren, hala bitmeyen salgın dönemi, ülkeler arasında bir türlü aşılamayan krizler, milyarlarca nüfusa ulşan bir Dünya; tüm bunların arasında hızla Büyüyen, gelişen, zenginleşen bir ülke...
Türkiye Miili takımının oynamadığı uluslararası maçlarda kalben taraftarı olduğumuz, coğrafi açıdan bizden çok uzaklarda ama anlaşılmaz bir gönül bağı ile bize çok yakın olan bir ülke; işte Brezilya'nın hikayesi...
Umut EKER